İş sağlığı ve güvenliği; işin yapılması sırasında iş yerindeki fiziki çevre şartları sebebiyle işçilerin maruz kaldıkları sağlık sorunları ve mesleki risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması ile ilgilenen bilim dalıdır. Bir kuruluşun gerçekleştirdiği faaliyetlerden etkilenen tüm insanların (çalışanların, geçici işçilerin, alt yüklenici çalışanlarının, ziyaretçilerin, müşterilerin ve işyerindeki herhangi bir kişinin) sağlığına ve güvenliğine etki eden faktörleri ve koşulları inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır.
Kanunî Dayanak: İşçileri iş kazaları ve meslek hastalıklarından korumaya yönelik önlemleri almak ve onları bu konuda bilgilendirmek, İş Sağlığı ve Güvenliğinin temelini oluşturmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun Beşinci Bölüm’ü (m.77-89) İş Sağlığı ve Güvenliği’ne ayrılmıştır. Bu bölümde; iş sağlığı ve güvenliği konusunda işçilerin ve işverenlerin yükümlülükleri, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğine aykırı bir durumun tespiti halinde işyerinin kapatılması veya işin durdurulması, iş sağlığı ve güvenliğinin işyeri seviyesinde örgütlenmesi (iş sağlığı ve güvenliği kurulu, işyeri sağlık birimleri ve işyeri hekimi, iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanlar, sağlık ve güvenlik işçi temsilcisi), çalışma hayatında kadın ve çocuk işçilerin korunmasına yönelik hükümler düzenlenmektedir.
20.06.2012 Tarihinde 6331Sayı ile kabul edilen İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU ‘ nu " 30.06.2012 Tarihinde 28339 Sayılı Resmi Gazete ile yayımlanmıştır. Kanun; Tüm işletme ve işyerlerini kapsamakla beraber, uygulama maddeleri yürürlük açısından üç değişik dönemde uygulamaya geçecektir.
Nasıl İş Güvenliği Uzmanı Olunur ? Bunun için öncelikle Bakanlıkça belgelendirilmiş Eğitim merkezlerinde belirlenmiş olan iş güvenliği Uzmanlık Sertifika eğitimleine katılınmış olunması gerekmektedir. İş Güvenliği Uzmanı adayları teorik kısmı 180 saatten, uygulama kısmı 40 saatten ve toplamda 220 saatten az olmamak üzere Bakanlıkça belirlenecek eğitim programlarına katılırlar.
Bir iş kazası meydana geldikten sonra, yasaların sizden istediklerini yerine getirmeniz , meydana gelmiş olan kazanın geriye dönük etkilerini ortadan kaldırmayacaktır. Ancak aynı türden kazaların tekrarlamasını önlemeniz mümkün olacaktır. Eğer işyerinizde kazanın olmamasını istiyor iseniz, işyerinde risk analizi yaptırmak zorundasızın.
20.06.2012 Tarihinde 6331Sayı ile kabul edilen İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU ‘ nu " 30.06.2012 Tarihinde 28339 Sayılı Resmi Gazete ile yayımlanmıştır. Kanun; Tüm işletme ve işyerlerini kapsamakla beraber, uygulama maddeleri yürürlük açısından üç değişik dönemde uygulamaya geçecektir.
50 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde;genel olarak alınmayan sağlık ve güvenlik önlemleri ve ilgili mevzuat maddeleri: -100-150 kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde emzirme odası kurulmamıştır -150 den çok kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde yurt kurulmamıştır...
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili Yönetmelikler çerçevesinde yaptığımız denetimlerle, yasal mevzuatlara uygunluğunuz önceden denetleyerek işletme ve işyerleriniz yasal denetim süreçlerine karşı hazırlanılmaktadır İşletme ve İşyerlerinizde,İş Sağlığı ve Güvenliği, çevre alanlarında yapılacak resmi denetimlere..
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin 2010 yılı istatistikleri yayımlandı. Sonuçlar yaklaşık 10 milyon çalışana ilişkin verileri kapsıyor. SGK verilerine göre 2010 yılında 62 bin 963 iş kazası yaşandı, 533 meslek hastalığı tespit edildi. Bunların 1.454’ü ölümle sonuçlandı. 2009 yılı sonuçları ile karşılaştırıldığında; meydana gelen iş kazalarında yüzde 2 azalma, meslek hastalığı sayısında yüzde 24 artış olduğu görüldü.
Verilere göre faaliyet grupları bazında sıralama yapıldığında, 2010 yılında en fazla iş kazasının 8 bin 150 kaza ile Kömür ve Linyit Çıkartılması faaliyetinde yaşandığı görüldü. Bunu 6 bin 918 kaza ile Makine ve Teçhizatı Hariç Fabrikasyon Metal Ürünleri İmalatı, 4 bin 621 kaza ile Ana Metal Sanayi izledi.
En fazla iş kazasının yaşandığı iller sıralamasında ilk üç sırayı İstanbul (7 bin 991), İzmir (7 bin 942) ve Bursa (7 bin 580) aldı. Yaşanan iş kazalarının en önemli nedenleri; bir veya birden fazla cismin sıkıştırması, ezmesi, batması ve kesmesi, düşen cisimlerin çarpıp devirmesi, kişilerin düşmesi ve makinelerin sebep olduğu kazalar şeklinde sıralandı. Bu nedenlerle yaşanan kazalar, toplam kazaların yüzde 82’sini oluşturdu.
2010 yılında iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu kaybedilen işgünü sayısı, bir önceki yılın verilerine göre yüzde 4,6 oranında azalma ile 1 milyon 516 bin 24 olarak belirlendi. Bunların yaklaşık 50 bini hastanede yatarak tedavi şeklinde geçirildi.
Verilere göre en çok iş kazası; • Yaş gruplarına göre dağılımda 25-29 yaş grubundakilerde, • İşyerinde çalışan sigortalı sayılarına göre 1-3 arası işçi çalıştırılan işyerlerinde, • İşçinin son işveren nezdindeki çalışma süresine göre 3 ay-1 yıl arası kıdemlilerde, • 2. iş saatinde yaşandı. Meydana gelen iş kazaları sonucu yaşanan geçici iş göremezlik sürelerinin kişi başı ortalama 24 gün olduğu tespit edildi. Bu oran erkeklerde 24, kadınlarda 18 olarak hesaplandı.
Sonuçlara göre ölümlü iş kazası sayısı 2010 yılında da artış gösterdi. 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 23 artış ile 1.444 kişi iş kazası sonucu yaşamını kaybetti. 2010 yılında iş kazalarında en yüksek ölüm oranı 264 ile “Bina İnşaatı” faaliyet grubunda meydana geldi. Bunu 133 ile Kara Taşıma. ve Boru Hattı Taşımacılığı, 107 ile Bina Dışı Yapıların İnşaatı, 104 ile Özel İnşaat Faaliyetleri izledi.